
Dudak uçuklatan bağış vurgunu!
Almanya’da fakir fukaraya yardım için topladıkları 18.5 milyon euro’yu Türkiye’ye transfer ettikleri iddiasıyla yargılanan Deniz Feneri Derneği’nin soruşturmasını yürüten Alman Savcı Sybille Gottwald, “Atlas 1 adlı yolcu gemisinin bağış paralarıyla satın aldığını tespit ettik” dedi. Almanya’da geçen yıl başlayan ’Deniz Feneri Operasyonu’yla ilgili son gelişmeler dudak uçuklatmaya devam ediyor. Deniz Feneri iddianamesini hazırlayan Alman Savcı Sybille Gottwald yaptığı açıklamada, “Euro 7’nin (kanal 7’nin Almanya’daki pazarlama şirketi) Atlas 1 adlı gemiyi topladığı bağış paralarıyla satın aldığını tespit ettik. 9 Eylül’de yapılacak duruşmada gemiyle ilgili iddialar ön plana çıkacak. Ayrıca Türkiye’deki bağlantıları da bu duruşmanın konusu olacak” dedi.Haydarpaşa’ya demirledi Deniz Feneri Almanya operasyonunun fitili geçtiğimiz yıl başında ateşlenmişti. Frankfurt polisinin Deniz Feneri Derneği ile Kanal 7 televizyonunun Almanya Temsilciliği’ne dolandırıcılık ve para aklama iddiasıyla düzenlediği baskınla eş zamanlı olarak bir gemi de gündeme gelmişti: Atlas 1. Geçen yıl Haydarpaşa Limanı’nda demirleyen geminin ise Kanal 7’nin Almanya’daki pazarlama şirketi ’Euro 7 GmbH’çıkması gemiyi daha da gizemli hale getirmişti. O dönem yine VATAN’a konuşan Frankfurt savcılığı sözcüsü Doris Müller-Sheu Atlas 1 adlı geminin bağış adı altında toplanan 14 milyon euro ile alınıp alınmadığının araştırıldığını söylemişti. Henüz geminin bağış paralarıyla alındığını tespit edemedikleri için gemiyle ilgili herhangi bir yasal işlem başlatılamamıştı. 1.1 milyon euro’ya aldılarGeminin fiyatının 1.1 milyon Euro olduğunu belirten Sheu, gemiyi yakın takibe aldıklarını da sözlerini eklemişti. Atlas 1 gemisi işte tüm bu tartışmaların yaşandığı günlerde, 9 Nisan 2007 tarihinde Haydarpaşa Limanı’na demirlemişti. Geminin bakım ve onarımının yapılıp sefere hazırlanmak üzere Türkiye’ye getirildiği söylenmişti. Atlas 1 gemisinin önceki adının Baltic Kristina olduğu, Letonya Devleti tarafından uluslararası ihaleyle satışa çıkarıldığı ve en yüksek teklifi veren Euro 7 tarafından 1 milyon 114 bin 285 Euro’ya satın alındığı açıklanmıştı. Ancak Euro 7 yetkilileri bu paranın tamamanın Vakıfbank Frankfurt Şubesi’nden kredi kullanılarak ödendiğini savunmuştu. Ancak, Frankfurt savcılığı yaklaşık 1 yıl süren soruşturmanın sonunda Atlas 1 gemisinin toplanan bağışlarla alındığını tespit etti. Savcı Gottwald 1 milyon 114 bin 285 Euro’nun büyük kısmının bağış paralarıyla karşılandığını VATAN’a açıkladı. 40 milyon euro topladılar .Almanya Frankfurt’ta merkezi bulunan Deniz Feneri Derneği, 2006 yılında Frankfurt savcılığı tarafından takibe alındı. Kara para aklama ve dolandırıcılık iddialarıyla ilgili yürütülen ön soruşturma yaklaşık bir yıl sürdü. Hazırlık soruşturması sonunda 25 Nisan 2007’de, Derneğe yönelik 340 polisin katıldığı bir operasyon düzenlendi. Dernek yöneticileri Mehmet Gürhan, Firdevsi Ermiş ve Mehmet Taşkan bu operasyonla tutuklandı. Operasyon kapsamında Deniz Feneri Derneği, Kanal 7 INT’in binası, 14 ev ve işyerinde yapılan aramalarda, çok sayıda belge, bilgisayar, muhasebe kaydı ve yazışmaya el konuldu. 2002-2007 yılları arasında Deniz Feneri Derneği, yaklaşık 40 milyon euro topladı.
TESETTÜR OTELE DE PARA AKTI MI?
Deniz Feneri Derneği’nin incelemeye alınan para havalelerinin içinde 2004 yılında Çeşme’de açılan tesettür otel Club Familia’nın da adı geçiyor. Alman polisi, Deniz Feneri’nin ya da Almanya’daki adıyla DFD e.V.’nin, Club Familia Çeşme Holiday adlı şirketle de bağlantısının bulunduğunu belirlemişti. Club Familia Çeşme’nin 2004’teki açılışına AKP Denizli Milletvekili Mehmet Salih Erdoğan ile AKP’li Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Demircan da katılmıştı.
GEMİYİ YUNANLILAR’A SATTILAR VATAN,
Atlas 1 gemisinin izini sürdü. Lloyd’s List’in (Uluslararası Denizcilik ve Ulaşım Haber Portalı) resmi verilerine göre Atlas 1, soruşturma başlayınca 2007 Mart ayında Euro 7 tarafından, Yunan Ventouris adlı Yunan şirketine satıldı. Geminin adı 2007 yılının Haziran ayından itibaren kayıtlara ’Badis’ olarak geçti. Badis, 2007 Aralık’ta tekrar el değiştirirerek ’Rigel’ adını aldı. Bu kez gemiyi satın alan firma Saphir Marine adlı bir başka Yunan şirketiydi. Geminin işletmesini Perla Line adlı Yunan şirketi üstlendi. Tartışmalı gemi, 2007 yılının temmuz ayından itibaren Türk karasularına girmedi. Lloyd’s List yetkilileri ise geminin şu anda Arnavutluk’ta demirli olduğu söyledi.
Kanal 7’nin yönetim kadrosu
Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Karaman
Yönetim Kurulu Üyesi İsmail Karahan
Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Çelik
Beyaz Holding yönetimi Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Karaman.
Başkan Yardımcısı Mustafa Çelik.
Yönetim Kurulu Üyeleri İsmail Karahan.
Yönetim Krulu Üyesi Mehmet GürhanKaraman’ın yönetim kurulu üyesi ve ortağı olduğu bazı şirketler Yeni Dünya İletişim Anonim Şirketi
Yurt İletişim ve Haber Ajansı Ticaret Anonim Şirketi
Mepa Medya Anonim Şirketi
Hayat Görsel Yayıncılık Anonim Şirketi
BEYAZ HOLDİNG’TEN AÇIKLAMA
Weiss GmbH’den 1 Euro bile almadıkKanal 7 Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Karaman, Genel Müdür Yardımcısı İsmail Karahan ve Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Çelik’in sahibi olduğu Beyaz Holding, Weiss Holding’-den para aktarıldığına ilişkin iddialara yanıt verdi: Weiss GmbH Türkiye’deki Beyaz Holding’e 1 Euro dahi göndermemiştir. Mahkeme sonucunda bu durum anlaşılacaktır. Zahid Akman RTÜK Başkanı olduktan sonra Almanya ve Türkiye’deki ortak olduğumuz bütün şirketlerdeki hisselerini devrederek ayrılmıştır. Bizlerle hiçbir ortaklık ilişkisi kalmamıştır. Hiçbir Kanal 7 yetkilisi Mehmet Taşkan’dan 200 bin Euro teslim almamıştır. Hiçbir Beyaz Holding yöneticisi kuryelik yapmamıştır. Ortağı olduğumuz Euro 7 ve Atlas GmbH şirketlerinden Beyaz Holding yöneticilerine 32’şer bin Euro ödeme yapılmamıştır. Ayrıca şirketlerin ortaklarına ödeme yapması ne zamandan beri suç olmuştur.
Kaynak: Vatan Gazetesi
Milyonlarca euroluk yolsuzlukla suçlanan Deniz Feneri davasının 192 sayfalık iddianamesi Gazeteport tarafından yayınlandı.
Alman savcının hazırladığı iddianameye göre vurgun, derneğin üst düzey yöneticisi Mehmet Gürhan’ın evli olduğunu gizlediği sevgilisinin ihbarıyla ortaya çıktı
. İddianamede Gürhan, Tayyip Erdoğan’a Doğu Asya’daki tsunamiden zarar görenlere dağıtması için para verdiğini öne sürdü. Türk hükümeti soruşturma sürecinde siyasi baskı yapmaya çalıştı. Hakkındaki suçlamaları reddeden RTÜK Başkanı Zahid Akman için ayrı bir soruşturma yapılıyor. Savcılık tarafından gizlilik vaadinde bulunulan iki polis organizasyonun içine girdi. Aldatılan bir kadının ihbarıyla başladığı vurgulanan iddianamenin ilginç bölümleri şöyle: EVLİ OLDUĞUNU ÖĞRENDİ: ‘Sanık Gürhan’ın kız arkadaşı olarak kendini tanıtan bir kadının, hükümet temsilciliğine göndermiş olduğu yazıda, Gürhan’ ın evli olmasına rağmen kendisiyle ilişkisinin olduğunu belirterek, onun hakkında suç teşkil eden suçlamalarda bulunmuştu. Euro 7 (eski Kanal 7 Int.) genel müdürü imiş ve maliyeye vergisini vermeden illegal işler çeviriyormuş, Deniz Feneri’nin de başkanı olarak, Türkiye’ye para aktarıyor ve cebine indiriyormuş.’ ERDOĞAN’A PARA GİTTİ: ‘2005 tarihli bir belgeye göre, Mehmet Gürhan, Firdevsi Ermiş’ten parayı, Türkiye Başbakanı’na Doğu Asya’daki tsunamiden zarar görmüşlere dağıtmak için verdiğini tasdik etmiş. Bu konu, sanık Ermiş’in 7’nci kez alınan ifadesinde doğrulanmıştır.’ HÜKÜMETTEN BASKI: ‘Euro 7’nin kuruluş nedeni, Firdevsi Ermiş’e göre, Almanya’da yaşayan Türklere, Milli Görüş ve daha sonra AKP’nin siyasetini aşılamakmış. Kurulan şirketlerin amacı, İslam’ın yaygınlaştırılmasına yönelikmiş. Şirket sahipleri, Türkiye’deki iktidarla iç içeymiş. Soruşturma süresince, siyasi etki yapılmaya, bilhassa Türk Hükümeti tarafından devam etmekte olan tutukluluğa mani olunmaya çalışılmıştır.’ AKMAN’A SORUŞTURMA İddianamede masraflar ve reklam gelirlerini gösteren listeler var. Aynı dosyada iki adet davetiye yazıları da bulunuyor. Birinci doküman da 2 adet tek kişilik oda rezervasyonu mevcut. İkinci dokümanda ise 2006’da hakkında ayrıca soruşturma yapılan Akman için oda rezervasyonu yapılmakta. YARDIMI PAYLAŞTIK: İddianamaye göre derneğin en büyük gelir kaynağı yardım konserleriydi. Sanık Mehmet Taşkan ifadesinde bu durumu şöyle anlatıyor: “2005’ten 2007’ye kadar 10-12 kez konserler düzenlenmiş, para yardımı toplanmıştı. Normal konserlerde 20-40 bin toplanırken, Kurban Bayramı tatil günlerinde bu meblağ, 50-120 bin arasında değişebiliyordu. Bu paralar ya Mehmet Gürhan’a teslim ediliyordu veya Ermiş ve ben, para kasalarını paylaşıyorduk. Bu paralar hiçbir zaman derneğin hesap numaralarına yatırılmadı.”
Kaynak:Milliyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder